Tiroid bezi boynumuzun orta kısmında yer alan ufak kelebek şeklinde bir
bezdir. Yalnızca 25 gram ağırlığında olmasına rağmen salgıladığı
hormonlar nedeniyle büyüme-gelişmede önemli rol oynamaktadır. Tüm vücut
fonksiyonlarını ve metabolizmayı düzenler.
Tiroid bezi iki tane hormon yapar. Bu hormonlardan 4 tane iyot atomu
içerene T4(Tiroksin),3 tane iyot atomu içerene T3 denir. Bu hormonların
aşırı miktarda üretilmesi hipertiroidi, gereğinden az üretilmesine de
hipotiroidi denir. Tiroid bezinin çalışması beyinde bulunan ve hipofiz
adı verilen bezden salgılanan TSH (Tiroidi uyarıcı hormon)ile kontrol
edilir.
Tiroid bezinin her türlü büyümesine guatr denilir. Gebelikte tiroid bezi
bir miktar fizyolojik olarak büyüyebilmektedir. Nodül, tiroid bezi
içinde normal dışı doku oluşmasıdır. Tiroidit: Tiroid bezi
iltihaplanmasına denir. Otoimmün Tiroidit: Vücudun bağışıklık sisteminin
bir takım mekanizmalar sonucu kendi tiroid dokusuna karşı antikor
üretip tiroid bezi fonksiyonlrını bozması olayıdır. Serum Anti TPO ve
Anti TG düzeyleri bakılarak tanı konulabilir. Gebelikte Anti TPO
pozitifliği tiroid fonksiyonları normal olsa bile artmış düşük riski ile
birliktedir. Tiroid antikorları pozitifliği tüp bebek tedavisi
başarısızlığı için risk faktörüdürler.
Gebe kadınlarda gebeliğin başlangıcından doğuma kadar organ
sistemlerinde yapısal ve işlevsel değişiklikler olur. Doğurganlık
çağındaki kadınlarda görülen birçok endokrin bozukluk(hormonal) çocuk
sahibi olabilmeyi engellediği ve gebelik süresince de anne ve çocuk
üzerinde istenmeyen sonuçlara yol açabileceği için uygun şekilde tespiti
ve tedavileri gerekir. Gebelikte kullanılan tanısal testlerin kısıtlı
olması ve gebelikteki biyokimyasal değerlerin diğer bireylerden farklı
yorumlanması gereği hekim açısından daha fazla dikkati gerektirir.
Tiroid bezi rahatsızlıkları gebelik öncesinde tanı konmuş olabileceği
gibi gebelik esnasında da gelişebilir. Tiroid hastalığı belirtilerinin
gebelikte gözlenen belirtilerle (Çarpıntı, halsizlik, iştahsızlık,
bulantı, kusma v.b.) benzer olması tanı ve tedaviyi geciktirebilir.
Gebelikte tiroid fonksiyon testleri istendiğinde TSH ve gerektiğinde T3
ve T4 ün serbest formları istenmelidir. Gebelik hormonu ile benzerliği
nedeniyle TSH düzeylerinde düşme ve en yüksek serbest T4 düzeyi gebelik
hormonunun pik yaptığı erken gebelik döneminde gözlenir.
Gebelikte iyot eksikliğini önlemek için iyotlu tuz, deniz ürünleri ve
iyottan zengin gıdalar ve gıda ekleri ile günlük 250-300 mikrogram iyot
alınması sağlanmalıdır. İyot eksikliği düzeltilmezse, ağırlık
derecesiyle bağlantılı olarak bebeğin zeka düşüklüğünden, ağır gelişme
ve sinir sistemi bozukluklarına varan tablolar ortaya çıkabilir. Yeterli
iyot alımının en iyi göstergesi idrarla atılan iyot miktarı tayinidir.
Anne karnındaki bebeğin tiroid hormon düzeyleri gebeliğin ilk üçte
birlik dönemi sonuna kadar anneye bağımlıdır. Annenin T4 düzeyleri
bebeğin büyümesi ve erken beyin fonksiyonlarının gelişmesi açısından çok
önemlidir.
Gebelikte tiroid hastalığı açısından riskli bireyler taranmalıdır.
Taramada TSH ve Serbest T4 ölçümleri kullanılır. Gebelikte tiroid
hastalığı için risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır.
1.Ailesinde veya kendisinde tiroid hastalığı öyküsü(Hipertiroidi veya hipotiroidi,doğum sonrası tiroiditi)
2.Daha önce tiroid ameliyatı geçirmiş olmak
3.Guatr varlığı, tiroid hastalığı düşündüren bulguların varlığı
4.Tip 1 Diyabet ve/veya diğer otoimmün hastalıkların varlığı, tiroid otoantikorlarının varlığı
5.Anemi, kolesterol yüksekliği, hiponatremi ( Kanda sodyum düşüklüğü)
6.Baş boyun radyoterapisi almış kadınlar
7.İnfertilite tedavisi görmüş olan kadınlar
8.Daha önce düşük veya ölü doğum öyküsü olanlar
Hipotiroidi ve Gebelik:
Gebe kadınların %2 sinde aşikar veya gizli hipotiroidi
(subklinik)bulunur. En önemli sebebi iyot yeterli bölgelerde otoimmün
tiroid hastalığıdır.(Hashimato tiroiditi). İyot eksikliği olan
bölgelerde ise iyot eksikliğidir. Diğer nedenler arasında geçirilmiş
tiroid cerrahisi, radyoaktif iyot tedavisi sayılabilir.
Kan tetkikinde TSH yüksekliği ve beraberinde ST3, ST4 düşüklüğü ile kolaylıkla tanı konulur.
Hem annenin hem de fetal hipotiroidinin bebek (fetus) üzerinde
istenmeyen olumsuz etkileri vardır. Bu etkiler arasında düşükler,
gebelik zehirlenmeleri,doğum sonrası kanama riski, yenidoğan bebekte
doğumsal hipotiroidi, çocukta zeka ve bilişsel fonksiyon bozuklukları
bulunur. Bu nedenlerle anneye bağlı tiroid bezi yetersizliği
‘’HİPOTİROİDİ’’ önlenmelidir. Hipotiroidi gebelik öncesi dönemde
saptanırsa gebelikten önce tiroid hormonu yerine koyma tedavisine
başlanır. TSH değerinin 2,5 Mu/L değerinin altında olması önerilir.
Gebeliğin ilk haftalarında tiroid hormon ihtiyacı %30-50 artar.
Gebelik esnasında hipotiroidi tanısı konulan kadınlarda en kısa zamanda
tiroid fonksiyonlarının tiroid hormonu ile düzeltilmesi gerekir.
Kanlarında tiroid dokusu ve fonksiyon gören enzimlere karşı antikor
taşıyan otoimmün bayanlar da hipotiroidi gelişme riski altındadır ve
gebelikte TSH kan testi ile takip edilmelidirler.
Hipertiroidi ve Gebelik:
Hipertiroidi gebelikte %0,2-1 sıklıkla rastlanmaktadır. Vakaların çoğu daha önceden Hipertiroidisi olan Graves Hastalarıdır.
Hipertiroidi annede düşük, gebelik ile ilişkili hipertansiyon, erken
doğum eylemi, anemi, enfeksiyon, kalp ritm bozuklukları ve daha
ilerlemiş olgularda kalp yetmezliği ve tiroid krizine yol açabilir.
Bebek açısından anne karnında gelişme geriliği, ölü doğum ve erken doğum
olası istenmeyen sorunlardır.
Laboratuvar değerlerinde TSH düşük, ST4 ve ST3 yüksek saptanarak tanı konulur.
Gebeliğin ilk dönemlerinde saptanabilen TSH düşüklüğü,gebelik normal
fizyolojisi ve aşırı gebelik kusmalarının eşlik ettiği hiperemezis
gravidarum dan ayırt edilmelidir.Hipertiroidinin en sık sebebi olan
Graves hastalığının tanısı TSH reseptör antikorunun pozitifliği ile
desteklenir.
Graves hastalığı ya da toksik nodüler guatra (TNG) bağlı aşikar
hipertiroidi tiroid yatıştırıcı ilaçlarla hızla düzeltilmelidir.
Gebelikte kullanılan ilaçlar ve sebep olabilecekleri yan etkiler
açısından özenle seçilip takibi yapılmalıdır. Kan testleri 4-6 haftada
bir takip edilmelidir. İlaçlara karşı yan etki gelişmesi veya ilaçların
etkisiz kaldığı durumlarda gebeliğin ikinci yarısından sonra cerrahi
tedavi gerekebilir. Gebelerde hipertiroidi tedavisinde atom(radyoaktif
iyot ) tedavisi mümkün değildir.
Graves hastalığı olan annelerden doğan tüm yenidoğanlar, tiroid
bozuklukları açısından değerlendirilmeli ve gerektiğinde tedavi
edilmelidirler
Gebelik Hiperemezisi ve Hipertiroidi:
Aşırı gebelik kusması olan kadınların yaklaşık %65’inde geçici
hipertiroidi belirtileri ortaya çıkabilir ve bu nedenle her hastada
tiroid fonksiyon testleri bakılmalıdır. Erken gebelik döneminde kilo
kaybı, kusma, taşikardi ve laboratuarda hipertiroidi bulgularının erken
gerçek tirotoksikoz durumundan ayırt edilmesi zor olabilir. Bu
kadınlarda daha öncesine ait tiroid hastalığı veya guatr öyküsü yoktur.
Tiroid antikorları negatifdir. TSH düzeyindeki baskılanma yanında ST4,
ST3 düzeyleri yükselmiş olabilir. Kusmanın ciddiyeti, tiroid fonksiyon
bozukluğu ile parelellik gösterir. Sebebi gebelik hormonunun tiroid
bezini uyarmasıdır. Klinik en geç 10 hafta içinde kendiliğinden düzelir.
İlaç kullanılması önerilmez.
Tiroid Nodülü ve Kanser:
Gebelikte saptanan 1 cm den büyük çaplı tiroid nodüllerine ince iğne
aspirasyon biyopsisi(TİİAB) uygulanmalıdır. Nodüllerin takibi
ultrasonografi ile de değerlendirilebilir. Birinci ya da erken ikinci
devrede saptanan ve biyopsi sonucu kötü huylu gelen nodüllerde ikinci
trimesterde cerrahi uygulanabilir. Gebeliğin daha geç evrelerinde tanı
alan ve ilerlemiş hastalığı olmayanlarda cerrahi tedavi doğum sonrasına
ertelenebilir.
Gebelikte olduğu gibi emzirme döneminde de radyoaktif iyot tedavisi
kullanılmaz. Tiroid kanserine yönelik atom tedavisi almış kadınlar, bu
tedaviden sonra 6-12 ay gebe kalmamalıdırlar.
Doğum Sonrası Tiroidit:
Anti TPO antikoru pozitif olduğu bilinen kadınlarda doğumdan sonra 3 ve 6
. aylarda TSH bakılmalıdır. Doğum sonrası tiroidit sonrası kalıcı
hipotiroidi gelişme riski arttığı için yıllık TSH takibi uygun olur.
Sonuç olarak tiroid bezi bozuklukları gebelik döneminde ve gebe kalmayı
düşünen kadınlarda riskli grupların taraması ya da klinik şüphe üzerine
basit kan tetkikleriyle kolayca tanı konulup tedavisi mümkün
hastalıklardır. Hastanemizde dahiliye polikliniğinde ve gebe takip
polikliniklerinde hastalarımızın tetkiki , tanısı,tedavisi , takibi
yapılabilmektedir. Tanıya yardımcı bir çok kan testi hastanemizde
mümkündür.
Sağlıklı günler dileriz.